Abdullah Gül, enflasyonun hafife alınmasına hayret ettiğini söyledi

11’nci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, gündeme ve ekonomiye ilişkin soruları yanıtladı.

Abdullah Gül’e, “2011 yılına kadar bu tarz krizlerde olumlu sonuçları herkese gösteren AK Parti bu süreci başka türlü yönetemez miydi? Ekonomide bazen niye bunu yapmıyorlar, şunu yapsalar düzelecek dediğimiz durumlar oluyor. Neden yapmıyorlar sizce?” diye soruldu.

“En çok hayret ettiğim şey enflasyonun hafife alınması”

Gül, en çok hayret ettiği şeyin enflasyonun hafife alınması olduğunu söyledi.

Gül, “En çok hayret ettiğim şey enflasyonun bu kadar hafife alınması. Kararlı mücadele için artık son vakit. Enflasyonun nasıl büyük bir bela, ahlaksızlık ve kamu hırsızlığı olduğu idrak edilmezse mücadele olmaz” ifadesini kullandı.

“Enflasyonun bir kötülük olduğu idrak edilmezse, bir mücadele içine girilemez”

Karar’dan Mehmet Ocaktan’ın sorularını yanıtlayan Gül, yine enflasyonla mücadeleyle ilgili “Enflasyonun ne olduğunu, enflasyonun nasıl büyük bir bela, kötülük, ahlaksızlık, hastalık olduğu ve bir kamu hırsızlığı olduğu gerçekten idrak edilmezse enflasyonla amansızca bir mücadele içerisine girilemez.” dedi.


“Seçim mağlubiyeti olursa bunun en büyük sebebi enflasyonu hafife almak olur”

Abdullah Gül konuya ilişkin ifadelerini şu şekilde devam ettirdi:

“İçinde yaşadığımız bu yüksek enflasyon palyatif, çeşitli taktiksel yöntemlerle asla yenilemez, bunlar enflasyonu ve yan etkilerini daha da azdırır. Sizin söylediğiniz gibi, iktidar için bir seçim mağlubiyeti söz konusu olursa bunun en büyük sebebi enflasyonu hafife almak olur. Bundan 2 ay kadar önce açıklanan son milli gelir tabloları, ücret, maaş ve sabit gelirlilerin toplam milli gelirdeki paylarının ne kadar ciddi bir şekilde düştüğünü gösteriyor. Bunun ötesinde karların, rantların, faizlerin, bunların da nasıl arttığını. Bu çok dehşet verici bir şey. Bu orta sınıfın nasıl gerilediğini, bu gelir dağılımının nasıl bozulduğunu, tablolarla, matematiksel şekilde ortaya koyuyor. Bunun bütün müsebbibi enflasyon.

“Mücadele edecek kadronun dışarıda kredilitesi olmalı ve güven oluşturmalı”

Özellikle dini değerleri önemseyen iktidarların ekonomi politikalarında sadece faizi düşük seviyede tutmak amacıyla değil, diğer kötülüklerden de halkı koruyabilmeleri için enflasyonu birinci öncelik olarak gözaltında tutmaları gerekir. Dünyada enflasyonun yüzde 6-7 olduğu ülkelerde olağanüstü seferberlik varken Türkiye’nin daha büyük bir mücadele içerisine girmesi gerektiğine inanıyorum. Birinci şart bununla mücadele edecek kadronun, yani ekonomi ve finanstan sorumlu kadroların içeride ve dışarıda kredibilitesinin, güveninin oluşturulması lazım.”


Benzer Haberler