Avustralya Büyükelçisi Armitage: Türkiye ile eşsiz dostluğumuz var

Avustralya’nın Ankara Büyükelçisi Miles Armitage, Türkiye hakkında konuştu.

Armitage, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a güven mektubunu 14 Ekim 2021’de sunarak görevine başladı.

Armitage, Türkiye ile ilgili izlenimlerini, iki ülke arasındaki “eşsiz” olarak tanımladığı ikili ilişkileri, Türkiye’deki özel yaşamını, büyükelçilik döneminde gerçekleştirmek istediği hedefleri anlattı.

“20’li yaşlarımda sırt çantalı gezgin olarak Türkiye’ye geldim”

Armitage, Türkiye’de yaşamaktan dolayı çok memnun olduğunu, Türkiye’de bulunmanın kendisi için nostaljik bir anlamı olduğunu söyledi.

Kendisi 16 yaşındayken ailesiyle birlikte yaptıkları cruise seyahatindeki duraklardan birinin Türkiye olduğunu belirten Armitage, “Bu ziyaretin ardından 20’li yaşlarımda sırt çantalı bir gezgin olarak Türkiye’ye geldim. İstanbul, Kapadokya, Çanakkale ve Gelibolu Yarımadası’na seyahat etmiştim.” diye konuştu.

“30 yıl sonra yeniden bu muhteşem ülkeyi gezmek harika”

Armitage, o dönem yaptığı bu gezilerden çok güçlü bir izlenimle ayrıldığının altını çizerek, şunları ifade etti:

“Bu seyahatlerde Türk halkının misafirperverliğine, cömertliğine ve doğadaki muhteşem manzaralara tanıklık ettim. Gezdiğimiz yerlerdeki dükkanlarda çay içtik, insanlarla sohbet ettik.

Çok güzel anılardı. Tam 30 yıl sonra yeniden bu muhteşem ülkeyi gezmek için daha uzun bir vakte sahip olmak harika.”

Armitage, Türkiye’nin değişik kültürlerden insanların oluşturduğu sıra dışı bir ülke olduğunu vurguladı.

“Buraya savaşçı olarak geldik, ancak ilişkimiz dostlukla neticelendi”

Türkiye ile Avustralya arasındaki ikili ilişkilerin oldukça sağlam temeller üzerine inşa edildiğine dikkati çeken Armitage, 1. Dünya Savaşı’nda Gelibolu’ya savaşmak için gelen Avustralyalı askerlere atfen, “Buraya savaşçı olarak geldik ancak (Türkiye ile) ilişkimiz dostlukla neticelendi.” ifadesini kullandı.

“Uluslararası ilişkilerde çok nadir görülen bir durum”

Armitage, iki ülke arasında “eşsiz bir bağ” olduğunu vurgulayarak, “Birbiriyle savaşan ülkeler arasındaki ilişkilerin bu denli iyi bir dostluğa ve iş birliğine dönüşmesi uluslararası ilişkilerde çok nadir görülen bir durumdur. Bu bağdan gurur duyuyoruz.” şeklinde konuştu.

“Önceliğim ikili ticari ilişkilerin ve yatırımların artmasını sağlamak”

Armitage, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 2 milyar dolar civarında olduğu, ancak G20 düzeyinde ekonomiye sahip iki ülke için bu rakamın daha yüksek olması gerektiği değerlendirmesinde bulundu.

Görev süresi boyunca bu rakamı artırmak için çaba göstereceğini belirten Armitage, “Yakın dönemde biri bioteknoloji, diğeri de finans teknolojiisi olmak üzere iki Avustralya firması Türkiye’ye yatırım yapma kararı aldı.

Bu alanlar daha fazla iş birliği yapabileceğimiz sektörler. Benim önceliğim bu tür ticari iş birliklerinin ve yatırımların artmasını sağlamak.” dedi.

Armitage, iki ülkenin geliştirebileceği bir başka alanın da eğitim sektörü olduğuna işaret etti.

“Ülkelerin başında Türkiye geliyor”

Uluslararası öğrenciler için önemli bir eğitim durağı olan Avustralya’nın pandemi döneminde öğrenci kaybettiğine değinen Armitage, azalan öğrenci kapasitesini yeniden artırmak istedikleri ülkelerin başında Türkiye’nin geldiğini kaydetti.

“Türkiye, neredeyse her türlü üretimin yapılabildiği bir ülke”

Armitage, Türkiye’nin ekonomik ve üretim kapasitesine de vurgu yaparak, “Türkiye, neredeyse her türlü üretimin yapılabildiği bir ülke. Beyaz eşyadan arabaya, son derece nitelikli savunma malzemelerine kadar birçok alanda üretim yapılabiliyor.” diye konuştu

Türkiye’deki üstün üretim kapasitesinin kendisini etkilediğine işaret eden Armitage, “Avrupa’nın pek çok yerine gittiğinizde birçok şeyin Türkiye’de üretildiğini görüyorsunuz.” dedi.

Armitage, Türkiye’nin olağanüstü bir altyapı yatırım gücüne sahip olduğuna tanıklık ettiğini belirterek, “Türkiye ülke içinde herhangi bir yere ulaşımın kolaylıkla sağlanabildiği çok iyi bir ulaşım ağına sahip. Buradaki tren, deniz ve hava yolları ile köprüler oldukça üst düzeyde bağlantıya sahip.” ifadesini kullandı.

“Türk sağlık sistemi oldukça ulaşılabilir”

Türkiye’deki sağlık sisteminin pandemi döneminde kapasitesini kanıtladığının altını çizen Armitage, Türk sağlık sisteminin insanlar için “oldukça ulaşılabilir ve kullanışlı” olduğunu söyledi.

Armitage, Türkiye ile Avustralya arasında direkt bir uçuşun olmadığına dikkati çekerek, Avustralya’da yaşayan 100 bin Türk asıllı kişi de göz önüne alındığında dünyanın birçok yerine direkt uçan Türkiye Hava Yolları’nın da dahil olacağı bir anlaşmanın iki taraf için de çok faydalı bir iş birliği olacağına inandığını aktardı.

“100 yılda bir yaşanacak bir doğa olayı”

Armitage, küresel ısınmayla bağlantılı olarak son dönemde ülkesinde de orman yangınları ve doğal afetlerin görüldüğüne dikkati çekerek, özellikle 2019’da yaşadıkları orman yangınını dönemin Avustralya Başbakanı’nın “100 yılda bir yaşanacak bir doğa olayı” olarak nitelediğine işaret etti.

Bu felaketlerle ilgili alınabilecek önlemlere ilişkin olarak Avustralya hükümetinin 2030 yılına kadar uygulamak üzere bir yol haritasına sahip olduğunu anlatan Armitage, bu tarihe kadar emisyon oranlarının yüzde 43 azaltılmasını hedeflediklerini söyledi.

“Küresel ısınmaya karşı önlemlerde Türkiye ile amacımız ortak”

Armitage, Türkiye gibi kendi ülkelerinin de elektrik üretiminde gaz ve kömür temelli bir yapıya sahip olduğunu dile getirerek, Türkiye’nin de bu konudaki yatırımlarına atıfla, “Küresel ısınmaya karşı önlemlerde Türkiye ile amacımız ortak.” değerlendirmesinde bulundu.

“Ölüm oranlarını azaltma konusunda iyi bir iş çıkarttık”

“Bu süreçte oldukça katı önlemler aldık. İki yıl boyunca Avustralya’nın bazı kısımlarını kapattık, böylece ülke içindeki seyahati kısıtlamış olduk. Ölüm oranlarını azaltma konusunda iyi bir iş çıkarttık.

16 yaş üstündeki çift doz aşımız yüzde 96. Aynı zamanda bölgemizde de özellikle Güney Pasifik ve Güney Doğu Asya ülkelerinde, çok aktif olarak çalıştık. Bu ülkelere 14 milyon doz aşı desteği sağladık.”

Ülkesinin Avustralya Yerli Halkı’yla geçmişine ilişkin konuştu

Avustralya’da nüfusun yüzde 2’sini oluşturan yerli halkla ilgili geçmişten gelen sorunların çözümü için uzun yıllardır hükümet düzeyinde çalışmalar yapıldığı bilgisini veren Armitage, 2017’de yayınlanan “Uluru Bildirisi”yle Avustralya’nın yerli toplumuyla uzlaşma süreci için önemli bir adım atıldığını vurguladı.

Armitage, “Avustralya, dünya üzerinde yaşayan en eski kültüre ev sahipliği yapıyor. Tarihimizin bazı bölümlerinin acı verici olduğu doğru. Bu konuyu ele alma sürecimiz devam ediyor. Katedecek çok yolumuz var. Bunlar basit meseleler değil ancak bununla yüzleşiyoruz.” dedi.

Avustralya hükümetinin yerlilerin sesini duyuracak yasa için çalışmalarını sürdürdüğünü dile getiren Armitage, meclisin bir referandum planladığını ve ardından tüm tartışmaları ele alarak yerli Halkın sesini yasal bir çerçevenin içine dahil etmek istediklerini ifade etti.

Armitage, tüm bu çabaların Avustralya’da yaşayan yerli halkın varlığını tanımak için çok önemli bir adım olacağının altını çizerek, hem ulusal hem de uluslararası anlamda bu konunun ele alınması için ellerinden geleni yapacaklarını vurguladı.

“Köpeğim Eva da benimle birlikte ülke ülke geziyor”

Türkiye’deki yaşamıyla ilgili detaylara da değinen Armitage, evli olduğunu ve çocuklarının dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşadığını belirtti.

Armitage, yaklaşık 4 yıldır yanında olan köpeği Eva’nın da ailesiyle birlikte görevli olarak gittiği ülkeleri gezme fırsatı bulduğunu aktardı.

Daha önce Ürdün ve Pakistan’da görev yapan Armitage, lisans eğitimini Sidney Üniversitesi’nde Müze Çalışmaları ve Avustralya Ulusal Üniversitesi’nde Dış İlişkiler ve Ticaret alanında tamamladı.

“Hayal gücümü yakalayan çalışmalar”

AA’nın haberine göre, aynı zamanda bir sanat koleksiyoneri olan Armitage, konutundaki resimler hakkında da bilgi verdi.

Armitage, hem elçilikte hem de konutta Avustralya’daki yerli sanat çalışmalarının bulunduğunu belirterek, “Özellikle insanların hakkında çok fazla bilgi sahibi olmadığı Avustralya’nın yerli sanat eserleriyle çevrili bir yerde yaşamak ve çalışmak büyük bir fırsat.

Sosyal antropoloji alanında yaptığım çalışmalar sonrasında yerlilerle ilgili meselelerle daha fazla ilgilenmeye başladım. Bunlar hayal gücümü yakalayan çalışmalar.” dedi.

Benzer Haberler