Cezayir, Suriye’nin Arap Birliği’ne dönüşü için formül arıyor
Cezayir, Suriye rejiminin Arap Birliği’ne geri dönmesini istiyor.
Bazı Arap ülkeleri ise geçmişte sivillere yönelik saldırılar nedeniyle bu teklife karşı çıkıyor.
Bu durum karşısında Cezayir, Arap ülkelerini kırmadan, uzun süredir boş olan Suriye koltuğunun doldurulmasını sağlamak istiyor. Böylece, Arap dünyasının saflarının birleştirilmesi hedefleniyor.
“Esad’ın olmaması, ortak Arap çalışmalarına zarar veriyor”
Kasım ayının başlarında düzenlenecek Arap Birliği Zirvesi’nin ev sahibi Cezayir, iç savaş nedeniyle 12 Kasım 2011’de üyeliği askıya alınan Suriye’nin üye olarak geri alınmasına destek veriyor.
Cezayir Dışişleri Bakanı Ramtan Lamamra, 22-26 Temmuz tarihlerinde Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun’un özel temsilcisi olarak Irak ve Suriye’ye gerçekleştirdiği ziyaretin son durağı başkent Şam’da, Esad rejiminin Arap Birliği’nde olmamasının ortak Arap çalışmalarına zarar verdiğini savundu.
“Arap yönetiminde Suriye de olmalı”
Arap Birliği Zirvesi’nin 1-2 Kasım’da Cezayir’de düzenleneceğini belirten Lamamra, “Suriye’nin Arap Birliği’nde olmaması ortak Arap çalışmasına zarar vermektedir. Arap yönetiminde Suriye de olmalı.” ifadelerini kullandı.
Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun da 31 Temmuz’da yerel medya temsilcileriyle gerçekleştirdiği görüşmede, Suriye’nin Arap Birliği’ndeki koltuğuna “birliğin kurucu üyesi” olarak uygun olduğu yönündeki söylemlerini yineleyerek, Suriye’nin geri dönüp dönmeme konusundaki nihai kararın henüz belirlenmediğini açıkladı.
“Parçalanmış Arap dünyasının yeniden birleşmesi için…”
Tebbun, 27 Kasım 2021’de yaptığı açıklamada ise “Aslında Suriye’nin zirvede olması gerekiyor. Bir Arap Zirvesi düzenlediğimizde, bunun parçalanmış Arap dünyasının yeniden birleşmesi için kapsayıcı olmasını istiyoruz.” demişti.
Safları birleştirme çabaları
Cezayir, Suriye’nin Arap Birliği’ne dönüşünün Arap saflarının birliğini sağlama çerçevesinde olduğuna inanıyor ancak bu dönüşün, Arap saflarının yakınlaşması olmadan gerçekleşmeyeceğinin farkında.
Birçok Arap ülkesi ile Şam rejimi arasında yakınlaşma manevralarının yaşandığı bu süreçte, Cezayir’in boş olan Suriye koltuğunun Esad rejimine geri verilmesi yönündeki arzusu henüz kabul görmüş değil.
Arap Birliği Parlamentosu Dış İlişkiler, Politika ve Milli Güvenlik Komisyonu Başkan Yardımcısı Abdülkerim Kureyşi, bir süre önce Cezayir Ulusal Radyosu’na yaptığı açıklamada, “Cezayir, Cumhurbaşkanı Tebbun veya Dışişleri Bakanı’nın Arap ülkelerine yaptığı ziyaretler gibi hamlelerle tek bir şeyi hedefliyor, o da Arapların yeniden birleşmesi.” ifadelerini kullanmıştı.
Cumhurbaşkanı Tebbun’un açıklaması
Kureyşi, Arap dünyasının ciddi bir parçalanmışlık hali yaşadığına dikkati çekerek, “Arap dünyası, Avrupa Birliği’nde olduğu gibi ittifakla sorunları çözmesi beklenirken, uluslararası tehditler karşısında kendisini çaresiz kılan bir parçalanma durumu yaşıyor.” görüşünü dile getirmişti.
Bu çerçevede Cumhurbaşkanı Tebbun, yerel basına verdiği röportajda, “Cezayir’in bir sonraki zirveye ev sahipliği yapmaktaki amacı, Arapların yeniden birleşmesidir. Bu noktada ilk adımı atan da Cezayir’dir.” dedi.
Suriye’nin koltuğuna geri dönme sorununun çözülmediğini ve değerlendirildiğini vurgulayan Tebbun, ülkesinin “Araplar arasında bölünmeye yol açacak hiçbir şey yapmayacağını” kaydetti.
“Düşünmek için mühlet aldılar”
Tebbun, Suriye tarafının Arap Birliği’ne dönmesi konusunda herhangi bir ısrarı olmadığını ima ederek, şöyle devam etti:
“Suriyelilerin kendileri, Araplar arasında daha fazla bölünmeyi körüklemek için bir sebep olmak istemiyor. Düşünmek için mühlet aldılar, Arap ülkeleri de düşünüyor, biz de düşünüyoruz.”
Suriye rejimi lideri Esad, haziran ayında Russia Today kanalına verdiği bir röportajda, Arap Birliği’ne dönme arzusundan bahsetmekten kaçınarak, “Arap Birliği Zirvesi’yle ilgili en önemli şey, bunun Cezayir’de gerçekleşiyor olmasıdır.” demişti.
Cezayir’in Suriye tutumu
Rejimlerin “meşru olmayan yöntemlerle değiştirilmesini” reddeden bir dış politika ilkesi benimseyen Cezayir, Arap Birliği’nin 2011’de iç savaş nedeniyle Suriye’nin üyeliğini askıya alma kararına çekimser kalmıştı.
Suriye’de iç savaşın en kanlı dönemlerinin yaşandığı Mart 2016’da Esad rejiminin o dönemki Dışişleri Bakanı Velid el-Muallim Cezayir’e bir ziyaret düzenlemiş, bundan kısa süre sonra da nisan ayında dönemin Cezayir Dışişleri Bakanı Abdulkadir Mesahil de Şam’a iadeiziyarette bulunmuştu.
Bakan Mesahil, Şam ziyaretinde, ülkesinin Suriye’nin istikrarını ve güvenliğini önemsediğini, toprak bütünlüğünü ve halkın birliğini korumak için “teröre karşı” savaşını desteklediğini açıklamıştı.
Cezayir Dışişleri Bakanı’nın Şam ziyareti
Bu bağlamda Suriye ile ilişkilerini kesen birçok Arap ülkesinin aksine mevcut Cezayir Dışişleri Bakanı Lamamra’nın Şam ziyareti, iç savaşın başladığı 2011’den bu yana Cezayir’den Suriye’ye düzenlenen en üst düzey ikinci ziyaret olarak dikkati çekti.
Lamamra, Cumhurbaşkanı Tebbun’un özel temsilcisi sıfatıyla Şam’da rejimin Dışişleri Bakanı Faysal el-Mikdad ile görüşmüş ve Esad tarafından cumhurbaşkanlığı sarayında kabul edilmişti.
Cezayir Dışişleri Bakanlığı, Lamamra’nın Irak ve Suriye ziyaretlerinin, “Önümüzdeki Arap Birliği Zirvesi başta olmak üzere ikili iş birliğini güçlendirme ve ortak çıkar konularını tartışma” amacı taşıdığını duyurmuştu.
‘Şekilsel değil, başarılı bir Arap Birliği’ vurgusu
AA’nın haberine göre, Cezayirli siyasi analist ve uluslararası hukuk uzmanı İsmail Halafallah, “Cezayir’in Suriye’deki krize ilişkin tavrı başından beri netti ve bugüne kadar da değişmedi.” dedi.
Cezayir’in “şekli” değil “başarıya ulaşmış” bir Arap Birliği Zirvesi’ne ev sahipliği yapmak istediğini vurgulayan Halafallah, “Bu da ancak Arap dünyasının saflarını birleştirmekle gerçekleşecektir.” değerlendirmesinde bulundu.
Halafallah, Cezayir’in uluslararası arenada gerçekleşen meydan okumaların Arap dünyasına çok riskli yansımalarının olacağına inandığına dikkati çekerek, “Bu meydan okumalarla başa çıkmak da Arap dünyasının saflarının birliğiyle olabilecektir. İşte Cezayir bu ilkeden yola çıkarak, Suriye’nin Arap Birliği’ne geri alınmasını istiyor.” dedi.
Suriye rejimi ile normalleşme adımları
Arap dünyasının, Suriye koltuğunun Esad rejimine verilmesi noktasında yaşadığı bölünmüşlüğe işaret eden Halafallah, “Cezayir, bu noktada Arap başkentleri arasında bir kriz ve parçalanmışlık durumunu inkar etmiyor ancak bunu çözmeye çalışıyor.” diye konuştu.
Arap Birliği Zirvesi, 2020 ve 2021’de koronavirüs salgını sebebiyle yapılamamıştı.
Temmuz 2021’den bu yana Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn ve Mısır başta olmak üzere Arap ülkelerinin Suriye rejimi ile normalleşme adımlarının hızlandığı görülüyor.
“Mısır, Suriye’yi Arap Birliği’ne alma çabalarını ikiye katladı”
Fransız Jeune Afrique dergisinde temmuz ayı sonunda konuya ilişkin yayımlanan bir raporda, şu ifadelere yer verilmişti:
“Bahreyn, Aralık 2021’de Şam’a büyükelçisini geri gönderdi. Ürdün, Suriye ile kuzey sınırını açarken, Suudi Arabistan, Esad rejimi ile iletişim hatlarını dolaylı olarak yeniden kurdu. Mısır ise Suriye’yi Arap Birliği’ne geri alma yönündeki çabalarını ikiye katladı.”