Libya: Türkiye ile deniz anlaşması, geniş alan kazandırdı
Türkiye ile deniz yetki alanına ilişkin anlaşma imzalayan Libya’dan, konuya dair önemli bir açıklama yapıldı.
Libya Ulusal Birlik Hükümeti Petrol Bakanı Muhammed Avn, Ankara ile yapılan “Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası”nı değerlendirdi.
“Geniş alanlar kazandırdı”
Ülke basınına konuşan Avn, “Türkiye ile imzalanan Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası, denizde yararlanabileceğimiz geniş alanları bize kazandırdı.” dedi.
Mutabakatın öngördüğü alanlarda petrol ve gaz arama çalışmaları yapılması konusunda girişimde bulunduklarına dikkati çeken Avn, şu ifadeleri kullandı:
Petrol ve gaz arama çalışmalarıyla ilgilenilmedi
“Mutabakatın bizlere sağladığı alanlarda petrol ve gaz arama çalışmalarını başlatması için eski Libya Ulusal Petrol Kurumu Başkanı Mustafa Sanallah ile konuşmuştuk ancak kendisi ilgilenmedi.”
29 petrol ve 12 doğalgaz bölgesi keşfedildi
Avn, ülkesinin petrol ve doğalgaz üretimine ilişkin, “Libya’nın günlük petrol üretimini 3 milyon varile çıkarması için 10 yıl kadar bir süreye ihtiyacı var. Petrol Bakanlığı verilerine göre, halihazırda 29 petrol ve 12 doğalgaz bölgesi keşfedildi.” diye konuştu.
Libya’da petrol üretiminde çeşitli sorunlar yaşandığını aktaran Avn, başlıca sorunun “yabancı şirketlerin Libya’da çalışmaya endişeyle yaklaşması” olduğunu sözlerine ekledi.
Türkiye-Libya deniz yetki anlaşması
AA’nın haberine göre, Türkiye, Libya ile hukuka uygun şekilde yaptığı deniz yetki alanları anlaşmasıyla tarihinin en büyük diplomatik ataklarından birini gerçekleştirirken, Doğu Akdeniz’deki sınırlarını da resmen ortaya koymuş oldu.
27 Kasım 2019’da dönemin Libya Başbakanı Fayiz es-Serrac ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın görüşmelerinin ardından, “Akdeniz’de Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması” ile “Güvenlik ve Askeri İşbirliği” mutabakat muhtıraları imzalandı.
BM anlaşmayı tescilledi
Hakkaniyet ilkesi ve uluslararası hukuk kurallarına uygun şekilde imzalanan ve Ekim 2020’de Birleşmiş Milletler (BM) tarafından da tescil edilen anlaşma, iki ülkenin Doğu Akdeniz’deki hak ve çıkarlarını korumayı amaçlıyor.
Rum kesiminin tek taraflı adımlarına güçlü yanıt
Öte yandan anlaşma, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY), adanın tek sahibi gibi davranarak ve hakkaniyet ilkesine aykırı bir şekilde 2003’ten bu yana deniz yetki alanını sınırlandırmaya yönelik attığı tek taraflı adımlara güçlü cevap niteliği taşıyor.